GÜVEN EKSİKLİĞİ İLE KENDİNİ AĞIR ELEŞTİRİ

 

TÜRK MİLLETİNDE "GÜVEN EKSİKLİĞİ İLE KENDİNİ" AĞIR ELEŞTİRİ
NASIL OLUŞTU

Osmanlı dönemi ile Gazi M. Kemal Atatürk sonrası; Türklük önemsenmedi, geriye atıldı, kendi ordusuna askeri darbeler yaptırıldı. Pahalılık, ücret düşüklüğü, geçinme zorluğu.  Batılıların sürekli engeller çıkarması ( ambargo, vize uygulamaları) Milli Eğitimde her yıl yapılan değişikliklerle oluşturulan kargaşa, özel, paralı okullaşma, dindarlaştırma ile son yıllarda söylenen Türklüğü ayaklar altına alırım sözleri, Türk Milleti üzerinde baskı, kendine güvensizlik oluşturdu.
Dindarlaştırma, Arap kültürünü önemseme özellikle de 1945 sonrası ABD’nin tek dünya düzenine geçmesi ile dünyada din önemsenir bir dayatma oldu.

Dikkat! Eğer din birleştirici olsaydı, Müslüman Müslümanı tutsaydı, Balkan savaşlarında, birinci dünya savaşı sırasında, o dönem Müslümanların halifesi olan Osmanlı padişahına karşı ilk Mekke emiri başkaldırmazdı. Müslüman Araplar, Hıristiyan İngilizlerle birleşerek Osmanlıyı arkadan vurmazdı. Bu durumlar Türk halkı üzerinde ruhsal baskı oluşturdu bugün artarak devam ediyor, insanlarımız ülkemizi terk etmeye çalışıyor. Eğer ki, dinler insanları birleştirseydi dünyada bu kadar kan akmazdı.

İnsanları birleştiren din değil; dil, kültür, akıl ile vatandır.

Türk Milleti dil, kültür, milliyet ve anayurduyla dünyanın merkezidir.
İşte kanıtları:
Bugün Rusya-Başkurdistan bölgesi içindeki Şölgentaş mağarasında bulunan yazıtta yazdığına göre, Göbeklitepe, Çatalhöyük, Alacahöyük, Kayseri Kültepe ve daha sayısız bölgelerde bulunan eserler ve kaya yazıtlarının incelenmesi ve okunması sonucu, DNA testlerinin yapılması ile 16 bin yıldan beri Anadolu/Türkeli’nin yerlileri olduğumuz kanıtlanmıştır. Kırgızistan Saymalıtaş vadisinde bulunan resimlerde, Türklerin tekerleği icat ettikleri, tekerlekli sabanla tarla sürdükleri, geyik-at-köpek gibi hayvanları ehlileştirdikleri kanıtlanmıştır. 1991 yılında Avrupa’da bulunan bozulmamış “BUZADAM ÖTZİ” 5300 yıl öncesine tarihlendi, 1991 yılından bugüne yapılan DNA testleriyle bu insanın Türkiye’den gitmiş olduğu kesinleşti. Buradan şu çıkıyor. Türkiye insanlığın ve hayvan oluşumunun kaynağıdır. Asya ile Avrupa’nın ortası merkezidir. Bu durum en az 16 bin yıldır böyledir.

Birkaç kısa bilgi:
Prof. Dr. Fritz Neumark, “Tarihten Türkleri Çıkarırsanız Tarih Kalmaz” diyor. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.
Sümer Çiviyazılı tabletlerinin sadece bir kısmı okunmuş durumda, büyük kısmı yurt dışına kaçırılmıştır, bunlar okunur yayımlanırsa tarih gerçekten yeniden yazılır.
Orta Asya’da İslamlaşan Türkler Malazgirt savaşıyla tekrar Anadolu’ya/Türkeli’ne geldiler. Türkler 15 Bin yıldır zaten buradaydı. Bizans’ın kökeni Türk’tür ve ordusundaki Türklerin Sultan Alparslan tarafına geçmesiyle savaş kazanılmıştır.
Gazi M. Kemal Atatürk bu bilgilerin araştırılmasını, öğrenilmesini ve öğretilmesini isteyerek Türk Milletini şöyle tarif etmiştir.

Yıl 1930 dur. Kendi el yazısıyla;
 “ BU MEMLEKET DÜNYANIN BEKLEDİĞİ, ASLA UNUTAMADIĞI BİR MÜSTESNA MEVCUTİYETİN YÜKSEK TESELLİSİNE SAHNE OLDU. BU SAHNE 7 BİN YILLIK BİR TÜRK BEŞİĞİDİR. BEŞİĞİ RÜZGÂRLAR SALLADI. BEŞİKTEKİ ÇOCUK TABİATIN YAĞMURLARIYLA YIKANDI, O ÇOCUK TABİATIN YILDIRIMLARINDAN, ŞİMŞEKLERİNDEN, KASIRGALARINDAN EVVELA KORKAR GİBİ OLDU, SONRA ONLARA ALIŞTI, ONLARI TABİATIN BABASI OLARAK TANIDI. ONLARIN OĞLU OLDU.”

“BİR GÜN O TABİAT ÇOCUĞU TABİAT OLDU, ŞİMŞEK OLDU, YILDIRIM, GÜNEŞ OLDU. TÜRK OLDU.
TÜRK BUDUR, YILDIRIMDIR, KASIRGADIR, DÜNYAYI AYDINLATAN GÜNEŞTİR…”

Türkler neler yaptılar:
İnönü savaşlarını, Sakarya savaşını, Kurtuluş savaşını, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kuruluşunu, Lozan Anlaşmasını yaparak batık Türk devletini yeniden kuran işte bu olumsuz eleştirilen, Türk Milletidir.

Bu Millet kendisine güvenmeli Yüce Atatürk’ün dediği gibi hiçbir zaman umutsuz olmamalıdır.
Umutsuz olmamak için anlatılanlara ilave çoğumuzun adını bile bilmediği bilim insanlarını, araştırmacıları bilmemiz, okumamız, öğrenmemiz gerekiyor.

Örnekler vermek isterim. Prof. Dr. Afif Erzen, Prof. Dr. Erich Feigl, Prof. Dr. Justin McCarty, Tarihçi Andrew Mango, Tarihçi Norman Stone, Tarihçi Stanford Shaw, Araştırmacı Kazım Mirşan, Araştırmacı Servet Somuncuoğlu, Prof. Dr. Semavi Eyice, Ord. Prof. Ali Tanoğlu, Prof. Dr. Necdet Sümer, araştırmacı Haluk Tarcan, Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ve daha niceleri var bu bilim ve araştırmacıları tanımak yaptıklarını bilmek çok önemlidir, bilinmelidir. Ancak çoğunlukla bilinmezler.

Sorarsanız herkes Hırant Dink’i, Cübbeli hocayı ve bunlar gibi olanları, siyasette olan biteni bilir, eleştirir gün boyu bunları konuşur.
Yukarıda sadece bir kaçının isimlerini yazdığım çok değerli bilim insanlarımız Ön Türkler konusunda bilinen tarihi alt üst edecek buluşlara imza attılar, araştırdılar yazdılar ve çok önemli belgeler ürettiler.

Görünen şu ki, tüm umutsuzlukların, başarısızlıkların çaresi bilim, bilgi ve aklın kullanılmasıdır.

Şunları da bilmek gerek.
Evet, okuyoruz, önemli yerlere geliyoruz, bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, fakat kendi çevremizin dışına çıkmamıza engel oluyorlar. Birilerini halkı yönetsin diye seçip, halkın onları seçmelerini sağlıyorlar, bu gelenler karanlıksa veya aydınlıksa ( bu durum Atatürk sonrası hiç olmadı) toplum kendisini bunlara uydurmak durumunda bırakılıyor. Halk demokrasi diyor, kulluktan kurtarmıyorlar, Cumhuriyet diyor, hayır saltanatı getireceğiz diyorlar, Laiklik diyor, din ve devlet işlerini ayırmıyorlar, Aydın insanlar olalım diyor, boş inançları bıraktırmıyorlar. Biri baş oluyor, önünü sonunu düşünmeden istediğini yapıyor. Sanki hiçbir işin kuralı yok gibi. Ne iyi alkışlanıyor ne kötü engelleniyor.
Yapmamız gerekenler:
Kulluğu üstümüzden atalım, Halkın kendini yönetmesini engelleyenlere ekonomik zarar verenlere dur diyelim, aklın ve bilimin dışına çıkanlara, saygı ve saygınlıktan anlamayanlara elbirliğiyle dur diyelim, demesini öğrenelim.
  
Güzel günler dilerim.
Metin Cansız
19 Ağustos 2023
Türkiye

Bu yazıma bir araştırma sonuçlarını eklemek isterim.

AKP PARTİ KURUCUSU YAPTI, CİDDİ KAMUOYU ARAŞTIRMASI "ATATÜRKÇÜ %71" "DEVLET LAİK OLMALI" %81 ÖNEMLİ!..

1938 DEN GÜNÜMÜZE BATILI ULUSLARIN TÜRKLERİ YOK ETME POLİTİKALARI

Öncelikle “TÜRKÇE, TÜRKLÜK, BİLGE ÖNDER ATATÜRK’ÜN KARALANMASI İLE DİNDARLAŞTIRMA ” ana yol politikalarıdır. Bunlara ilave, Türk insanına, yurduna her türlü (ulusa saldır, terör, parasal krizler, askeri darbeler vb.) yok ediş uygulamaya sokuldu. Bu durum bugün de devam ediyor.
Türk insanı yurdunu, kendisini tüm bu olumsuz uygulamalara karşı korudu, korumaya devam ediyor.

Bakınız, Türk insanı yapılan toplumsal bir araştırmada sorulan sorulara ne yanıtlar verdi!
Araştırmayı yapan: Bilge Önder Gazi M. Kemal Atatürk karşıtı duruşları ile bilinen Toplum bilimci, AKP eski yöneticisi, bakanı, Prof. Dr. Beşir Atalay
Kartılımcı: 5698
Erkek katılımcı: 2971
Kadın katılımcı: 2727

Araştırmada sorulan 84 sorudan sadece bir kaçına verilen yanıtlar Türk Ulusunun Atatürk ile Cumhuriyetine ne kadar bağlı olduğunu gösteriyor.

Sorular	Modern	Muhafazakâr	Ortalama
Atatürk’ü savunuyor musunuz?			%71 evet
Devlet Laik yönetim biçimiyle mi yönetilsin?	%89 Evet	%71,8 Evet	%81
Dindar işveren çalışanını koruyor mu?	%35 Evet	%51 Evet
Dindar işveren çalışanına güven veriyor mu?	%29 Evet	%45 Evet
Devlet yönetiminde demokrasi en uygun yöntem midir?	%76 Evet	%68 Evet

 

Kaynak: Ardan Zentürk Youtube Video izlencesi. https://www.youtube.com/watch?v=qFH9hiDZaUQ&pp=ygUlYXJkYW4gemVudMO8cmsgUHJvZiBEci4gQmXFn2lyIEF0YWxheQ%3D%3D

 

Metin Cansız
30 Kasım 2024
İzmir Türkiye