ATATÜRK TÜRK TARİH TEZİNİ NEDEN VE NASIL YAZDI

1919- 1930

 

Atatürk Türk Tarih Tezini Neden Yazdı

Atatürk’ün Türk Tarih Tezi BAŞYAPIT kitaptır, yazılmasının amacı şudur;

ÖNCELİKLE,

1-  Türklerin kendi gerçek tarihlerinin öğrenmesinin sağlanması,

2-  Türkler Uygardır dedirtmek.

3-  İngilizler yalan söylemektedir, Türk Milleti beceriklidir, İngiliz Başbakanı Loyd George, dilbilimci Ernest Renan suçlamalarının hepsi saçmadır, Türk Milletine barbar diyenlerin kendileri barbardır, karşı bir propaganda ile bu yalanlar çürütülmektir.

Atatürk ne dedi;

Özellikle 1873 yılından sonra batının Türk Milletine bu şekilde hakaret etmeleri üzerine Atatürk, buna karşı bir Türk Tarih Tezi Kitabı yazmanın gerekli olduğunu, Türklerin uygar bir millet olduklarını 27 Aralık 1919 da Ankara’ya ilk geldiğinde açıklamasında bu konuyu dile getirmiştir. 1927 yılında  Prof. Dr. Afet İnan’ı görevlendirmiştir**.  Kitapta yazılanların bir kısmı kendi el yazısıdır, diğer kısımlarını da büyük bir araştırma grubu yazmıştır. 1873 yılı öncesi dünyada Türk tarihi üzerine yazılmış yüzlerce kitap incelenmiş, özetlenmiş, 606 sayfalık Atatürk’ün Türk Tarih Tezi Kitabı 1930 yılında 100 adet olarak basılıp ilgili kişilerin eleştirisine sunulmuştur.

1. Türklerin Avrupa Tarafından Tüm Dünyada Kötülenmesi

                      1873 yılı ve sonrasında Avrupa’da Türk Milleti kötülenmeye ve aşağılanmaya başlanmıştır. Fransa ortaokul tarih kitaplarında Türkler barbardır, pistir, uygarlık yıkıcısıdır yok edilmelidir diye çocuklarına öğretiyorlardı. Bu konu Atatürk’e sorulduğunda hayır bu doğru değil, bu konuyu araştırmalıyız tarihimizi kendimiz yazmalıyız demiş ve Prof. Dr. Afet İnan araştırma yapmakla görevlendirmiştir.

      2. Türkiye’yi Parçalamak İstemeleri

                   Yahudi ve Hristiyanlar, din insanları önderliğinde 1281 – 2016 yılları arasında Türkleri dünya üzerinden yok etmek planlarını, Eski Romanya Büyükelçisi Trandafir G. Djuvara* ‘’ Türkiye’nin Paylaşılması Hakkında Yüz Proje adlı 384 sayfalık kitabında haritalarıyla detaylı bir şekilde anlatmaktadır.

1281 tarihinden 1768 tarihine kadar Türkleri yok etmek üzere din oluşumlu yapılan saldırılardan(haçlı seferleri) hiçbir sonuç alamadılar. Bunun üzerine kilise önderliğinde topluca ırk, din, dil, tarih vs. üzerinden saldırıya geçme aldılar. Bu saldırıların sonuncusu 15 Temmuz 2016'da TBMM kendi uçaklarımıza bombalattırılarak yapılmıştır. 

Gelelim 15 Temmuz öncesine:

1700 ile 1876 yılları arasında Sümer bölgesinde yapılan kazılardan tarih fışkırmaya, kazılardan patlayarak çıkan bulgular, Turani (Türkistan) halklarının (Sümer, Kalde, Elam, Etrüsk,  Akad, Asur,  Babil,) getirmiş olduğu bilgilerle kurulmuş uygarlıklar olduğu anlaşıldı. Dilbilimci Ernest Renan 1873 de şöyle diyordu;  bu topraklar altından çıkan uygarlıkları Türkler, Turani halklar nasıl yapmış olabilir. ‘’ Eğer bu kanıtlanırsa FACİA olur’’. Bu anormal düşmanca tutum, düşünce ile Türklerin, yani Turani halkların oluşturmuş oldukları tüm kültür ve uygarlıklar dünyaya duyurulmadı. Görevli dilbilimci Ernest Renan ve diğerlerinin baskısıyla engellendi.

İngiliz Başbakanı Glatson: Türkler kötüdür yeryüzünden yok edilmelidir.                                               
Ernest Renan  Türkler uygarlıktan yoksundur yok edilmelidir.                                                          
1914 İngiliz başbakanı Loyd George kent kilisesinde yaptığı konuşmada Türkler din düşmanıdır, insanlığın kanseridir, 1. Savaş başlıyor umutluyum yok edilecekler,  Türkler nerelere çadırlarını kursa oraları yok ettiler, Kızılderililere yapılanların aynısı Anadolu’da Türklere de yapılmalıdır diyor… 

Biz ari üstün ırklar atalarımız Türklerdir dememeliyiz, bunun için bir tez yazmamız ve bu tezi dünyaya kabul ettirmemiz şarttır. İlk önce Yahudilik tezini, sonra Hıristiyanlık tezini, daha sonra Yahudilik-Hıristiyanlık tezini öne sürüp en sonunda Grek-Roma tezinde karar kıldılar. Sanki Sümer, Elam, Akad, Kalde, Etrüsk, Asur,  Babil Greklerin atalarıymış biçiminde ve ancak bu tezle Türkleri yenebilecekleri düşüncesiyle, batının bugün yaşamalarının nedeni saydıkları uydurma bir tez olan Greko-Romen tezini oluşturdular. Bugün bile tamamen bu hayalle yaşıyorlar.

 Ancak şu da bir gerçek ki bugün Türkiye’de okullarda çocuklarımıza öğretilenler Atatürk’ün Türk Tarih Tezi değil gerçeklere dayanmayan Greko-Romen Tarih Tezidir. Neden her şeyden şikâyetçiyiz işte bize uymayan zorla kabul ettirilenlerden dolayı. Emperyalistler Milli Eğitimimizin ne kadar içindeler görüyorsunuz. Zaten 27 Aralık 1949 Fulbrite antlaşması ile Milli Eğitim BakanlığıTSK tamamen ABD yönetimine bırakılmıştır

Bu teze dayanılarak 1873 tarihinden sonra batıda Türkler sürekli kötülenmeye başlanıyor. Türkler barbardırlar, saldırgandırlar, uygarlıktan anlamazlar, din düşmanıdırlar, insanlığın kanseridirler, yok edilmelidirler diyen İngilizler dünyaya yazılı, sözlü, kitaplı duyurularını arttırarak devam ediyorlar. Türkleri içerden yıkmak için yukarıda sözü edilen eylemleri 1820 yılından sonra Anadolu’da açtıkları yabancı okullarda okuyan çocuklara da öğretmişler, bunların içinden Osmanlının yıkılmasında etkili olanları da vardır. Size şunu söylemek isterim bu politika bugün aynen devam etmektedir. Batılı bir ülkeye gidin sizin Türk olduğunuza inanamazlar. Kimlik gösterseniz dahi siz Türk olamazsınız derler. En son söyleyecekleri millet sizsiniz. Kafaları 1821- 1911 arası kafatası ölçücülerin ortaya attıkları yalanlarla böyle yıkanmıştır. Bu tür olaylarla karşılaştığınızda, çok şaşırıp nasıl bir düşünceye sahip olduklarını anlamanız çok zordur. Yaşamak ve çok bilgi edinmek gerekir. Anadolu’ya gönderdikleri ajanlar insanların kafa ölçülerini almış hatta Hititlerin kabartmalardan bile kafa ölçülerini almış, insanları sınıflamış ırkçılığın temellerini atıp insanların birbirlerini öldürüp yok etmelerini sağlamışlardır.

Atatürk’ün Türk Tarih Tezi Kitabının Gelişimi
1927- 1930


1930 yılında 606 sayfa kitap bitirilerek, 100 adet olarak basılmış konunun ustalarının, bilim insanlarının, ilgililerin eleştirisine sunulmuştur.
1931 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Türk Tarihinin Ana Hatları niteliğinde Atatürk’ün Türk Tarih Tezi kitabından 74 sayfalık özet kitabı Liselerde okutulmaya başlanmıştır, sonrasında 4 cilt halinde okul kitapları olarak basılıp liselerde ders kitabı olarak okutulmuştur.
1932 yılında 1. Türk Tarih Kongresi yapılmış ve kitap üzerine çalışmalara devam edilmiştir.
1934 yılında uzmanlar Türk Tarih Tezi üzerine çalışmalarını geliştirip tekrar sunuyorlar.
1937 yılında 2. Türk Tarih Kongresi yapılıyor. Bu kongrede Etrüsk konusu da konuşuluyor. ***
1938 de Atatürk’ün ölümüyle 1939 da bu kitapların hem yazarları hem de içerikleri değiştirilmiştir. Şemsettin Günaltay hemen yeni kitapları yazmış, bu doğruyu yansıtmayan bilgiler okullarda okutulmaya başlanmıştır. Neden acaba diye soruyorum?

İstanbul Üniversite hocası Avrama Galandi, Zeki Togan, Peyami Safa, doğru bilgi içeren Türk Tarih Tezine karşı olmuşlar, ancak Avrama Galandi ve Zeki Togan 1.Türk Tarih Kongresinde Sami Rıfat bey tarafından sunulan bildirilerle ikna edilmişlerdir ve daha sonraları özür dilemişlerdir. Bu bildiriler çok önemlidir bugün de geçerlidir.

Peyami Safa ise Türk İnkilabına Bakışlar kitabında, Türk düşmanı Ernest Renan’ı baş tacı ediyor, Türkleri yok sayıp uydurma Grek-Roma tezini savunuyor. Ernest Renan yazdığı ısmarlama tarihte, daha önce 4 bilim insanının okuyup yazdığı Sümer tabletlerindeki anlatılardan hiç konu etmiyor, çünkü işine gelmiyor.

Peyami Safa 1940’ lı yıllarda Köy Enstitülülerin ceplerinde eski yunan kitapları varmış diye yazıyor. Neden Türk Tarih Tezi yok diye sormuyor. Her şeyi ariler yaptı demeye getiriyor. Sümer tabletlerinden hiç bahsetmiyor. 

 

Atatürk Türk Tarih Tezini Nasıl Yazdı 1919-1938

 

                  Atatürk, Afet İnan ve yeni oluşturulan tarih kurulu; Türklerin kötülenmeye, aşağılanmaya, ittirilmeye başlandığı tarih olan 1873 (Dilbilimci Ernest Renan’la başlamıştır) yılı öncesi dünyada Türkler hakkında yazılmış yüzlerce kitabı incelemişlerdir. Bu kitaplar dünyanın o dönem en kabul gören bilim insanlarının eserleridir. 

                     Durum şöyledir: Osmanlı cariye ve işgallerle uğraştığı dönemlerde  batı eski Türk bilim ve yöre insanlarından aldığı bilgi, belge, töre, kültür ve sanat ile Rönesans dedikleri ortaçağ sonrası yenileşmeyi 1500’lerden sonra uygulamaya başlayarak sanat ve bilimde ilerleme sağlamıştır. Osmanlı konu üzerinde hiç düşünmemiş ve bilim insanı yetiştirmemiş üstelik ülkesinde sahip olduğu sanat eserlerini batılılara kaptırmıştır.

Anadolu Ve Çevresinde Kazılar Ve Buluntular

Rönesans getirdiği yenilikler ve Avrupa’nın sanayi gelişimiyle birlikte insanlığın geçmişi ile ilgili merak ve farkındalık oluşmaya başlamış “ ANADOLU VE ÇEVRESİNDE” Arkeolojik kazılar yoğunlaşmış, kazı buluntuları tarihin yeniden yazılmasına olanak sağlamıştır.

1. Çivi yazılı pişmiş tabletler

Bu buluntuların en önemlileri Mezopotamya çivi yazı tabletleridir. Binlercesi bulunan bu tabletlerin okunması, sonuçları tarihimizi bilmemizi sağlayacaktı. Herhangi bir tereddüt olmasını önlemek için, çivi yazılı Sümer Akad, Elam, Babil Tabletlerini “İngiliz Kraliyet Asya Dil Birliği” üyelerinden; Rawlinson, Oppert, Tablot ve Hincks isimli dilbilimcilere ayrı ayrı kapalı ve gizli belge olarak okunmak üzere gönderilmesine karar verilip, gönderilmiştir. Zamanın önemli dilbilimcileri bu tabletleri birbirlerinden habersiz okuyarak ayrı ayrı geri bildirim yapmışlar ve gelen yanıtlar 1857 yılında kitap haline getirilmiştir. Her tablet için 4 dilbilimcinin yanıtları yanyana basılmış ve aralarında çok az fark olduğu belgelenmiştir. Bu tabletlerde kullanılan dil, “ EKLEMELİ DİL TURAN DİLİDİR” denilmiştir. Bu durum eklemeli dil kullandığı ve kullanılan dilin Turan dili (Türkçe) olduğu kesinleşmiştir.

                   Bu sonuç Ernest Renan ve İngiliz gizli örgütünün hiç hoşuna gitmemiştir, çünkü kendilerinin istediği Grek-Roma tezini çürütüyordu. Ölümlerini bekledikleri bu 4 dil bilimcinin yazdıkları tüm bilgiler, bu kişiler öldükten sonra belgelerden ve ansiklopedilerden çıkarılmıştır. İNGİLİZ GİZLİ ÖRGÜTÜ OYUNUDUR. Bu dil bilimcilerden Oppert 1859 yılında Mezopotamya Bilimsel Araştırmalarında özellikle “TURAN IRKI VE TURAN HALKI” demiştir. IRK SÖZÜ ÇOK ÖNEMSENMELİDİR.       

2. Taşbabalar ( Balballar)

Çin denizinden Atlas Okyanusuna kadar olan Avrasya karasında on binlerce Taşbaba (Balballar) bulunmuştur. Bu eserleri inceleyen, araştıran İngiltere’nin çok önemli bilim insanı James Ferguson Turan Irkına Ait Taş Anıtlar kitabının 507. sayfasında TÜM ANITLAR TURAN HALKINA AİTTİR, bütün Taş Anıtları yapanlar açık açık, tekrar tekrar Turan Irkıdır, Turan Kabilesidir, ve Turan Kanı Taşır demiştir. Fransa topraklarında bulunan Taş Anıtlarının yer adları ac(ak) ile biter. Bu yer isimleri insanlarının Turan kökenli olduklarının dilsel kanıtlarıdır demektedir.  
“Bu bilgiler İngiltere’de 1873 yılı öncesi tüm okullarda öğretiliyordu

Ön Avrupa Yerlileri Kimlerdi

1873 yılı öncesi Leon Cahon, Edward Freemann kraliyet tarihçileridir. Bu tarihçiler Ön Avrupa yerlileri Turan halkıdır (Orta Asya’dan gelmiş halk ) ancak sonradan gelen, kendilerine ari diyen vahşiler tarafından topluca yok edildiler. Kalanlar korkarak Avrupa'nın kenar bölgelerine göç ettiler, Basklar bunlardandır, Turan halkıdır demişlerdir.

Sonuç
Atatürk yukarıda örneklerini verdiğim ve daha yüzlercesi okunan kitapların ortak noktalarının çıkarılmasından sonra tamam biz bu doğru tarihi kabul ediyoruz okullarımızda bu bilgileri okutacağız demiş ve uygulama başlamıştır. İlk 74 sayfalık kısa bilgiler kitabı ile başlanmıştır. 1931 yılından itibaren 4 adet lise tarih kitabı yazılmış ve okullarımızda okutulmaya başlanmıştır.

Ancak, Atatürk’ün vefatından sonra 1 Mayıs 1939 tarihinde İngiltere ile yapılan stratejik ortaklık anlaşması ile sömürge düzeni yeniden başlamış, Şemsettin Günaltay’ın yazdığı yeni gerçek olmayan Grek-Roma Tarih Tezi bilgileriyle yazdığı tarih kitaplarını hemen uygulamaya sokmuşlar, bu uygulama bugün devam etmektedir.

Kaynakça

Bu bilgiler; Sn. Araştırmacı Yazar Cengiz Özakıncı’ nın KanalB TV de her Cumartesi yayınlanan Tarihin Bilinmeyen Yüzü Programın içeriğinden derlenmiştir. Sn. Cengiz Özakıncı’ya Sevgi ve Saygılarımı sunuyorum. Emeklerine sağlık.

*Trandafir G. Djuvara  Romanya’nın Belçika, Lüksemburg Büyükelçisi, Eski Belgrad İşgüderi, Sofya Başkonsolosu ve Elçisi, İstanbul’daki Elçisi

**Türk Tarihinin Ana Hatları  Afet İnan  1 Eylül 2018  Programından

***Dr. W. Brandenstein   Etrüsk’ler  3 Kasım 2018 Programından

Avrupa Halkları Kitabı   8 Eylül 2018  Programından

Taş Anıtlar Kitabı  James Ferguson         Asya ve Avrupa’ da tüm Uygarlıkları kuranlar Turanlılardır. Avrupa’da binlercesi bulunan Taş Anıtları Turanlılar yapmıştır. İngiliz kraliyetinin adamı 15 Eylül 2018 Programından

Tanrılar, Meramlar ve Bilginler Kitabı   Çivi yazılarının Çözümü   15 Eylül 2018 Programından

Atatürk’ün okuduğu kitaplar 7338 cilttir ayrıca Kütüphane ve Üniversitelerden getirtip okudukları bu sayının içerisinde yoktur.  Bu Kitaplardan sadece altını çizdiği sayfalar 12 bin sayfadır. 22 Eylül 2018 Programından

Atatürk’ün Türk Tarih Tezi Kitabı neden rafa kaldırıldı. İlk İngiliz Türkiye Gizli Antlaşması   Faik Ahmet Barutçu  Anıları Kitabı 29 Eylül 2018 Programından

Grek mucizesi yoktur,   13 Ekim 2018 Programından

Mısırlılarda, Mezopotamyalılarda Matematik, Tıp, Astronomi Kitabı  Ordinaryus Prof. Dr.  Adnan Sayılı    20 Ekim 2018 Programından

Avrupa Hitler ve Mussolini’nin yaptığı pislikleri temizlemesi mümkün değil.  Atatürk’e uzatılan dil.   27 Ekim 2018 Programı

Atatürk’ün Türk Tarih Tezini kim yazdı sorusuna yanıtlar.   Afet İnan   Belleten Dergileri, İnternette bulunabilir

Metin Cansız   İzmir    

13 Kasım 2018 
 6 Haziran 2020 İlavelerle yeniledim

Bazı kitap görselleri










 


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÜVEN EKSİKLİĞİ İLE KENDİNİ AĞIR ELEŞTİRİ

TÜRK TARİHİNİN 26000 YILI