TÜRK RÖNESANSI ATATÜRK DÖNEMİ 1923-1938

 

   




Atatürk Dönemi 1923-1938

Türk Rönesans’ı Nasıl Oluştu Nedenleri

 

                                               Türk Rönesans’ını Hazırlayan Koşullar

Amaçlar / Söyledikleri / Yaptıkları

 

 

Türk Rönesans’ını ( Yeniden Doğuş) Hazırlayan Koşullar

29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurulmasıyla Yönetimin Padişahtan Millet Meclisine Geçilmesi ile
İnsana Verilen Değer
Sanata Verilen Değer
Bilime Verilen Değer
Türk Tarihine Verilen Değer
Türk Kültür, Töre, Geleneklere Verilen Değer
Doğaya Verilen Değer
Arkeolojiye Verilen Değer
Dil Ve Türkçeye Verilen Değer
 

İnsan
İnsan bu günkü donanımıyla ( Akıl, Tasarlama, Konuşabilme, Zihin, düşünebilme) yeryüzüne gelen tek canlıdır. Bu nedenlerle ödüllendirilmiştir. Cezalandırılmak için gelmemiştir. Bu yetiler ve verilenleri çok iyi değerlendirmek dünyayı kendisine zor ve dar etmemek esastır. Atatürk de bunu yapmıştır. İnsana önem, bağımsızlık, insanın önündeki engellerin kaldırılması nedeniyle üstün yetenekli bilim, yönetim, üretim ve sanat insanlarının yetişmesi ile bilim ve sanatta yeni bir anlayış gözlem ve deneye dayalı bilgiler nedenlerdendir.  Anadolu insanına becerisini, aklını kullandırılması Türk Rönesans’ını hazırlayan en önemli koşullardandır.

Sanat

Doğayı anlama çabasıdır.
Doğa bağlamında, özünde çok önemli nitelikler barındıran insanı keşfetmek, kendine özgü niteliklerini açığa çıkarmaktır. “Sanatsız kalmış bir toplumun yaşam damarlarından biri kopmuş demektir.” Diyerek sanatın toplum yaşamında ki önemi vurgulanarak yol gösterilmesidir.

Bilim

Doğada bulunan doğasal niteliklerin bilinmesinin sağlanması ve insanlık için deneyleme yoluyla bulunması ve kullanılması, sosyal, fen bilimlerine önem verilmesidir.

Tarihe, Kültüre, Töre, Geleneklere Verilen Değer

Anadolu ve Altay kültürü, dünya kültürünün özüdür. Töre, gelenek, görenek burada çok şey var, bu kavramların araştırılıp anlaşılması ortaya çıkarılmasıdır. Dünyada Türklerle ilgili yazılmış tüm tarih arkeoloji, toplumsal, dilsel kitapların okunup değerlendirilerek gerçek Türk tarihinin öğrenilmesi, kitaplaştırılarak öğretilmesidir. Arkeolojik kazılar yapılarak bulunan binlerce yıllık, buluntu Türk eserlerinin incelenmesi, değerlendirilmesi ve üniversitelerde okutulmasıdır. Antik Türk döneminin araştırılıp öğrenilip öğretilmesidir. Kültür ve sanat faaliyetleri ile bilim insanı ve sanatçıları himaye eden kişilerin, desteklenerek ortaya çıkmasıdır.
Bilim, sanat ve her konuda çok sayıda eser üretilmesi ve yaygınlaşmasıdır.


Arkeolojiye Verilen Değer
1935 yılında Atatürk kendi parasıyla Alacahöyük kazılarını başlatmasıdır. İlk defa tamamı Türklerden oluşan bir çalışmadır.

Dil, Türklük ve Türkçeye Verilen Değer

Eski Türk alfabesine (runik alfabe) geçilmesi ile yeniliklerin, buluşların ve düşüncelerin geniş kitlelere ulaşma olanağının doğmasıdır.
Matbaanın çoklu kullanımıyla kitap ve diğer basımların çoğalarak dağılımıdır.
Milli dil, milli edebiyat, milli sanat, milli eğitim, milli silahlı kuvvetler, yerli malı ve yerli üretimin önemsenmesidir.
Türk Rönesans’ını ( Yeniden Doğuş) Hazırlayan Koşullar
Doğa’nın En Değerlisi İnsana, Doğaya ve Türklüğe Verilen Değer

Padişahlığın bitmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devlet’inin kurulması ile halkın kendi kendini yönetimi sonucu güven ortamının oluşması, refah düzeyinin yükselmesidir.
İnsan sevgisi ile evrensellik değerlerin insanlara uygulanması, insanlık sevgisine göre biçimlenmiş bir edebiyatın oluşturulmasıdır.
İnsan her şeyin ölçüsüdür durumunun bilinmesi, bu kavramın önemsenmesidir.
Toplumsal yazın ve sanat eserlerinden hoşlanan sınıfların ortaya çıkmasıdır.

Amaçları

Dünya ülkeleri arasında bilim-kültür-sanat-endüstri-üretim-yaşam biçimi ile çağdaş ülkelerin seviyesine ulaşmak, onların önüne geçmektir.

Söyledikleri

“Ne Mutlu Türküm Diyerek” topluma güven verdi.

“Türk Milleti Çalışkandır, Türk Milleti Zekidir” diyerek üretmeyi ve düşünmeyi önermek.

“Türk Öğün,(Aklını Kullan) Çalış, Güven” diyerek başarının önü açmak.

“Türkler en az 7000 yıldır Anadolu’dadır” Türkler Anadoluludur, yurdunuza sahip çıkın, göçebe değil yerlisiniz bu topraklar sizindir diyerek güven duygusu önermek.

“Kadın erkek eşittir” diyerek kadını toplum içine almıştır.

“Misakı Milli kararı vermiş” işte yurdumuz burasıdır bilinsin demiştir.

Dünyaya da “Yurtta Barış Dünyada Barış” sözleriyle savaşları önlemek önerisinde bulunmuştur.

Yaptıkları

Yapılanların en önemlisi onca savaşlardan sonra on yılda, her yaştan on beş milyon genç insan yarattı.

Endüstri geliştirildi ( uçak, şeker, top mermi, kumaş fabrikaları)
Tarım, hayvancılık, meyvecilik geliştirildi
Yerli malı üretimi özendirildi
İlk, orta, lise ve üniversiteler açıldı
Eski Türk alfabesine ( runik alfabe) geçildi. Okuma yazma konuşma öğrenimi sağlandı. Köy Enstitülerinin kurulmasına olanak sağlandı
Tiyatro, bale, müzik okulları açıldı
Eğitim öğretim seferberliği başlatıldı
Anadolu’da, dünyada gelişmeler ve olanaklar araştırıldı.
Denizcilik millileştirildi
Ve daha …

En önemlisi yönetim biçimi halkın kendi kendini idaresi benimsendi Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu.
Adalet mülkün temelidir, eşitlik, faydalılık, iyilik, sevgi denilerek Türklerin tarihteki töre, gelenek, görenek esasları doğrultusunda halkın yaşamı biçimlendirildi. Türk medeni kanunu ( Türk Uygarlık Yasası) çıkarılarak yazılı yasa uygulanmaya başlandı.
Hukuk esasları yönetim ve topluma uygulandı.
Arkeoloji önemsendi Anadolu’da kazılar başlatıldı, buluntular üzerinden gerçek tarih yazıldı.

Metin Cansız
İzmir- Türkiye
7 Ocak 2022

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÜVEN EKSİKLİĞİ İLE KENDİNİ AĞIR ELEŞTİRİ

TÜRK TARİHİNİN 26000 YILI