Geçmişten Günümüze
DNA Karşılaştırmaları İle Ön-Türk Gerçeği
Aşağıda ayrıntılarını bulacağınız Haluk Tarcan ve Bahtiyar Aydın anlatılarını kısaca özetledim.
Batılıların veya başkalarının kendilerini ari millet gösterme ve Türkleri dünya üzerinden yok etme tezleri çökmüştür.
Kazı buluntuları, iskeletler, yazılı kayalar, dikili taşlar, heykeller, yazı ve alfabeler, kaya, mağara görselleri (yerkürenin her yerinde) üzerinde yapılan karbon ve DNA testleri Türkiye, Altaylar, yerkürenin diğer yerlerindeki insanlar Ön-Türklerdir. Buluntular ise Ön-Türk eserleridir.
Lütfen okuyun.
Metin Cansız
21 Ocak 2021
İzmir- Türkiye
Geçmişten Günümüze
DNA Karşılaştırmaları İle Ön-Türk Gerçeği
Halûk Tarcan
Yıllar önce Paris’teki Turizm ve Enformasyon Bürosu’ndan “Çatal Höyük” başlıklı bir kitap almıştım. Bu adı duymuş fakat bilimsel değeri hakkında bilgi edinememiştim. Konuyla ilgili bir kitap bulmam beni çok mutlu etmişti.
Yıllar önce dedim, henüz bilgisayar yoktu, postayla mektuplaşıyorduk.
Kitabı karıştırırken, Çatal Höyük buluntusu kadın ve güç heykeli “KİBELE’nin” vücudunu kaplayan şekillerin Ön- Türk damgaları olduğunu gördüm. Hemen kopyasını Kâzım Mirşan üstada gönderdim. Cevap kısa sürede geldi. Gönderdiğim mektubun postada gidip dönüşü kadar zaman almıştı. Kâzım Mirşan damgaları çarçabuk okumuştu.
Aşağıdaki şekilde Ana-tanrıça ve vücudunu bezeyen Ön-Türkçe metin görülmektedir.
Ön-Türk Tamgalar
Akademik ortamlardan ses seda çıkmadı. Normaldir çünkü Ön-Türkçeyi okumak için 39 Orta Asya Türkçesinden en az bir kaçını bilmek gerekir ki, yazı okunabilsin ve bu konuda doğru ve yanlış kararı verilsin.
Okurlarımdan Sayın Yalçın Tan, Ana-tanrıçanın ait olduğu Çatalhöyük halkının DNA testiyle Orta Asya’dan göç edenler olduğu ve tarihinin de M.Ö. 7400 olduğunun tespit edilmiş olduğunu bildirdi.
“Gerek DNA Biyografya bilimi gerekse Arkeoloji, Mitoloji ve İnsan Bilimi (Antrapoloji) açısından ÇATALHÖYÜK ile yakından ilintili. Çünkü bu araştırmada kullanılan KAN NUMUNELERİ (DNA’lar) Orta Asya toplumları Turkic Yakutlar (Saka Türkleri, Altay Türkleri ve Moğol Türkleri yanında 17 ayrı guruptan toplandı (Yani Amerika yerlilerinin ataları bu toplumlar oluyor). Gerek Çatalhöyük’teki Mitolojik duvar resimlerinin Amerika Yerlileri ile AYNILIĞI ve gerekse Dil Bilimi alanındaki çalışmalar, DNA çalışmalarına (Son Nature Journal article + Haplogroup X DNA araştırma sonuçları) da eklendiğinde, açık bir gerçek ‘ ÇATALHÖYÜK insanının Türk kavimleri olduğu bilimsel olarak ortaya çıkmaktadır.
ÇATALHÖYÜK yerleşiminin, Orta Asya’dan M.Ö. 7400’ lerde (günümüzden yaklaşık 10,000 yıl önce ) göç eden Türk kavimleri olduğu da varsayımlardan da öte bir bilimsellik kazanmış olmaktadır.
İngiliz araştırmacı James Mellaart, ÇATALHÖYÜK, une des première cités du monde- jardins des Arts/Talllander, 1967 ,Thames and Hudson Edition kitabında Çatalhöyük’ün tarihini M.Ö.6500 diye veriyordu.
DNA testiyle 1.000 yıl geriye gidilerek 7400 tarihine inilmektedir.
Bu bilgi:
■· Anadolu’nun esas sahiplerinin
■· Ön-Atalarımız olduğunu, bu kere
■· DNA testiyle ortaya koymaktadır.
1984’te Prof. Dr. Afif Erzen ve ekibi “Doğu Anadolu ve Urartular” kitabında Ön-Atalarımızın M.Ö. 13 binde Doğu Anadolu’ya göç etmiş ve Orta Asya kültürünü taşımış olduklarını yazmıştı.
Prof. Muvaffak Uyanık, Prof. Mihri Belli, Prof. Ersin Alok ise Doğu Anadolu Yüksek yaylalarındaki kaya resimlerini ortaya çıkarmışlardı.
Prof. Alok, Tir-i-şin yaylasında 40 bin civarındaki kaya üstü resimlerinin varlığını tespit etmişti.
Kâzım Mirşan Van, Hakkâri, Erzurum’da bulunan kaya ve mağara resimlerinden 30 kadarını Ön-Türkçe olarak okumuştu.
Kısa süre önce, çok değerli araştırmacımız Servet Somuncuoğlu “Damgaların Göçü” kitabında sadece Ankara yöresinde 5.000 kadar kaya resmi bularak yayınlamış ve bunların Orta Asya’daki kaya resimlerinin aynı olduğunu dünya bilim alanına sunmuştu (2013).
Servet Somuncuoğlu daha önce yayımlamış olduğu “Taştaki Türkler” kitabında Anadolu’nun kuzeyden güneye, doğudan batıya binlerce kaya resmini fotoğraflamış ve Orta Asya’da bulunan kaya resimleri ile eşleştirerek sergilemişti (2008)
Çatalhöyüklülerin Orta Asya’dan gelmiş oldukları DNA ile tespit edildiğine göre, bu gelenler Batı Merkezli Tarihin iddia ettiği gibi göçebe DEĞİL, Yeni bir yurt aramak için gelenler olduğuna göre
■Yazı ve kültür sahibi GÖÇMEN’lerdir.
Bu durum
■Yazı ve yazının içerdiği bilgi
Anadolu’nun DİP KÜLTÜRÜNÜN Ön-Türklere ait olduğunu
VE DE
■Anadolu’yu, tarihte İLK KEZ uygarlık ışığıyla aydınlattıklarını göstermektedir…
■Anadolu’nun esas sahiplerinin Ön-Atalarımız olduğu ikinci kere DNA testi ile ortaya çıkmıştır
Bu kadarla da kalmayıp
■Tüm Avrupa’ya yayılmış, Lâtin alfabesinin kökeninde yer almışlardır.
■İngiltere’ye, İzlanda’dan Grönland’a yerleşmişler, yollarına devamla,
■Amerika’yı M.Ö.600 ile 300 arasında keşfetmiş, Newfoundland üzerinden,
■Yazılarıyla Kensington’ a kadar gitmişlerdir. Resimde yıkılan bir çam ağacının köklerinin sardığı bir taş üzerinde, Pamir’in eteklerinde M.Ö. beş bin yıllarında doğmuş olan ON-UYUL yazısı görülmektedir
SONUÇ:
■Batı Merkezli Tarihin, Türkleri evrensel uygarlıkların dışına atma çabaları
■ “İnsanlık, DEMOKRASİ ve müspet bilim namına saptırma, saçmalama çerçevesi içinde kalır.”
■Alt kimlik, üst kimlik safsataları, 40 bilmem ne kadar etnik sayısı iddiaları İğrenç politika oyunlarından başka bir şey değildir.
Bu belge ve bilgiler ışığında
■TÜRK adı Anayasa’ya
■Altın harflerle yazılır
Atatürk’ün
■“Ne Mutlu Türküm Diyene” sözü ne kadar gerçekmiş, değil mi beyler?
Halûk Tarcan
Bilimsel Araştırmacı(CNRS-Paris)
DNA sonuçları:
Her şey iyi de DNA tezi uydurma gibi duruyor. Zira herhangi bir Türk’ün DNA’sı ile bir İngiliz’in Alman’ın ya da Fransız’ın DNA’sı %99 ve üzerinde benzerlik gösterirken, 6-8 bin yıl önce yaşamış kişilerinkiyle %97 benzer olması bir şeyi kanıtlamaz... Zaten genom ile ırk belirlemek imkânsızdır...
Bu arada Finlandiyalılar bizden daha Türk! Her neyse sonuçta hepimiz 70 bin yıl önce yaşamış tek bir erkeğin soyundan geliyoruz o yüzden çok da şey etmemek lazım! İlgilenenler için; http://www.genomturkiye.com/blog/15-turk-musunuz.html
Haluk Tarcan
Aşağıda DNA testinin kaynağını sunuyorum:
Antik Sagalassos kenti kazılarına 1989 yılında Belçika Leuven Katolik Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Matc Waelkens başlamıştı.
1996’da kentin agorasında işçiler bir iskelet bulurlar. Bölgede ilk insan izlerinin İ.Ö.12 bin yıllarına dayandığı biliniyor. Ne var ki işçilerin buldukları iskelet 3 bin yıl öncesine ait. Kazı işçileri, “Bu bizim atamız” diye kendi aralarında şakalaşırlarken kazı heyeti başkanı Dr. Waelkens bu şakayı ciddiye alıp işçilerden saç teli örnekleri alır, Belçika’ya DNA incelemesi için gönderir.
Sonuç; işçilerin DNA’sı ile iskeletin DNA’sı aynı çıkar.
Kazı işçilerinden Ali Toprak, Ahmet Şimşek, Recep Dolutaş, Cafer Savaş, Gürsel Coşkun, Mehmet Kurt, Ramazan Onaç, Ömer Ot, Mustafa Kavak, İbrahim Altınok, Ali Sak, Mehmet Altınok, Osman Aynalı, Ömer Akıncı, kazı bekçisi Şeref Bozkurt’un 3 bin yıllık iskelete, yakın, uzak akraba oldukları kesinleşir.
Şimdi Ağlasunlular, “Meğer 3.000 yıl önce bu kenti kuranlar bizim atalarımızmış” diyorlar.
2002 yılında basılmış olan ilk kitabımda, Ön-Türkçe yazıtların varlığını kaydetmiş ve kentin Ön-Türk kültürüne ait olacağı düşüncesini ileri sürmüştüm. Bu düşüncemizin doğru olduğu ve üstelik aynı zamanda kan bağı da olduğu ortaya çıkmıştır. Sagalassos’un bir Ön-Türk kenti olduğunun DNA ile de ortaya çıkışı Anadolu’nun dip kültüründe Ön-Türk kültürünün bulunduğunu ispatlayan, asla reddedilemeyecek bir bilimsel bulgudur.
Prof. Dr. Yücel Şenyurt; Anadolu – Altaylar arası gidiş gelişler çokça olmuştur.
Sagalassos
Bahtiyar Aydın
Siz Anadolu'ya geldiğinizde, biz buradaydık diyenlerin tarih tezi çöktü!
#Herodot tarihi der ki;
M.Ö.625 yılında Zile yakınlarında Pers ordusu bir hile ile Saka/iskit ordusunu(Alper Tunga'yı) yenene kadar tüm “Anadolu'ya Saka’lar” hâkimdi.
Saka'lar MÖ. 5. Yüzyılda Altından elbise yaparken, o tarihte ne Rus vardı, ne Alman ne de Fransız vardı.
Biraz daha geriye gidelim.
Sümerlere ( yani orta Asyalı Kengerler)
Turukku'ya, "Türk" Turku krallığına gidelim...
Bizi bu da kesmez bilirim...
Çünkü Anadolu medeniyetini kuranların eski Yunan Medeniyeti olduğu tezi bize yıllardır yutturulmuştu. Biraz öfkeliyiz bu tarihi yalanlara karşı!
İşte şimdilerde Dünya çapında Arkeoloji Profesörleri topraktan çıkardıkları kemiklerin DNA'larıyla o yöredeki köylülerin DNA'larını karşılaşınca şok geçiriyorlar. Çünkü DNA'ları yüzde 97 uyumlu.
Antik Burdur -Isparta Tarihi Ağlasun Kazılarından...
Burdur ve Isparta'da ki SAGALASSOS uygarlığı da Ön-Türk uygarlığı çıktı.
Belçika LEUVEN Katolik üniversitesinden Prof.Dr. Matc WAELKENS, Ağlasun kasabasında yaptığı kazılar esnasında ortaya çıkan kemiklerin DNA’sını köylülerin DNA’sıyla karşılaştırınca şok oldu. Toprak altından çıkan 6-8 bin yıl öncesinin kemikleriyle çalıştırdığı işçi-köylülerin DNA'sı yüzde 97 aynı çıktı yani onlar da Ön-Türklerin bir kolu olan SAGALASSOS çıktı.
Frig’ yası da böyle Yazılıtaşı da böyle,
Urartusu da böyle Hititi de böyle...
Eskiden Batılı Arkeologlar buluntuları çalıp çırpıp ülkelerine kaçırıp, Anadolu tarihini uyduruk Helen diye bize kakalasalar da bizimkiler de aksini ispat etmeyi başarıyor.
Buna bir örnek de Assos; Assos’u kuranlar da Ön-Türklerin bir kolu Lelegler ve Pelasglar çıktı.
Ey Atatürk sen ne büyük insan çıkıyorsun her geçen gün böyle...
Daha; Alacahöyük kazılarını yaptırdığında bunları söylemiştin, sana inanmayanlar utansın!
Kemalist tarih tezi diye küçümseyip kenara atılan "Türk Tarih Tezinin Ana Hatları" kitabını okullardan kaldırtanlar utansın!
Anadolu uygarlığını eski Grekler kurduğu tezi bize yutturuldu demiştik!
Oysa Helenlerin bile 3/4'ü Ön-Türk çıktı.
Ön-Türk Pelasglar ile Kuzeybatı Avrupa topluluğu olan Dor’ların karışımından oluşmuş Helenler.
Daha sonra da bu karışıma diğer Ön-Türk halkları Traklar ve Makedonlar eklenmişti. Sırada ne var?
Tabi ki, Göbeklitepe Ön-Türk uygarlığı ile Turukku krallığı ve yine Urmiye deki Urmu teorisini de öğreteceğiz halkımıza...
S.N Kramer ile Prof. Osman Turan hoca,
Sümercedeki 950 kelimenin kökeni Türkçedir dedi ve batıda ki diaspora tarihçileri suspus oldular....
Ah bu kelimeler Türkçe değil de, örneğin; Yunanca yada Ermenice çıksaydı, o zaman dünyayı ayağa kaldırırlardı...
Anladınız sebebini de değil mi?
Sonuç:
Bugün Hun/Macarlar, Almanlar, İtalyanlar (Etrüksler=Ön-Türklerin bir kolu), İspanyol, İngiliz ve İskoçlara kadar neredeyse tüm batı tarihini Sakalara / İskitlere bağlama telaşındalar…
Hemen hepsi köklerini Azerbaycan'ın Gobulistan’ına, Albania'sına, Gabana’sına ve daha kuzeyine bağlamaya başladı. Çünkü biraz geri gidince tarihleri kökleri olmadığını öğrendiler.
Eski Grek tanrılarının bile Mısırdan çalıntı olduğunu öğrendiler.
(bunu ilk kez Herodot da demişti ama her ne hikmetse unutmuşlardı...)
Batı artık "Kara Atenayı” yazdı… Tarihi ile yüzleşip köklerini Türklere bağlıyor.
Bu aslında iyi bir şeydir, ticari açıdan da tarihi bir fırsat olabilir. İş bilenin demiş atalarımız.
Artık Türklüğümüzle Atatürk gibi gurur duyabileceğiz, tabi Atalar kültüne inanan bizim gibi köklü hissiyatı olanlar duyacak...
Bahtiyar Aydın.
26 Ağustos 2018
İstanbul
Yorumlar
Yorum Gönder