Türklerde Tarihten Beri Çağdaş Hukuk Anlayışı

Her çağın gelişen, değişen değerleri, hukuki değerlerdir. Türklerde; töre bu değişimleri karşılar, yeniliklere açıktır. Örneğin Timur – Babür Türk İmparatorluğu laik hukuk sistemi ile yönetildi. 1100’lü yıllarda hurafe uydurucusu Gazali* hayranlığı ve uygulamaları başladı. “Bilim Kaldırıldı”, İslam dinini kabul ve uygulayan devlet ve topluluklar tamamen inançla yönetildi. Yavuz Sultan Selim Eş ’arı Sünnilik getirmesiyle yarı inanca dayalı bir sisteme dönüldü. Bu tarihten itibaren Allah’ın yeryüzündeki temsilcileri Padişahlar oldu. Hz. Muhammet de kendisinin Allah ile konuştuğunu, vahiy aldığını söyler Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi odur.

Batıda kapitalizmin ve sanayinin gelişmesi Osmanlı İmparatorluğunun sınırlarını da zorlamaya başladı. Osmanlı Padişahları batı tehlikesini görmeye başladılar. Çok ciddi yenilikçi kararlar alma çabaları oldu. Büyük hukukçu Ahmet Cevdet Paşa yeni hukuk kurallarını “MECELLE” adı ile yazdı. Ancak bu uygulama çok başarılı olamadı dini uygulamalar önlenemedi.

1924 Anayasa’sı kesin çözüm getirdi. “Egemenlik Ulusundur” denilerek teokrasi ortadan kalktı. Halkın yönetimi yetkisi TBMM aittir denildi. Halkın kendi kendini yönetmesi için vekillerini seçerek getirir, yasalarını TBMM Milletvekilleriyle yapar, TBMM’ nin üstünde hiçbir güç yoktur. Yasalar Allah’tan geldi konusu bitti.

Mahkemelerde birlik sağlandı

Medeni Yasa ( İsviçre’nin uyguladığı yasa alındı). Çok önemli bireysel, toplumsal yenilikler getirdi. İnsanlar farklı uygulamalar ortadan kalktı.

Şevket Süreyya Aydemir; uygar toplumların uygar ilişkiler yürütmesi gayet doğaldır. Bu nedenle İsviçre Medeni Yasası alınmasında sakınca görülmemiştir.

Tek tanrılı dinler Sümer (Hammurabi) yasaları alınarak oluşturulmuştur. “Din kitaplarının değiştirilemez maddeleri toplumu dondurur, ilerletmez.” Dünyanın her döneminde, çağdaşlık kavramında doğal olarak değişiklik olacaktır. Bu durum ancak hukuk kurallarıyla düzenlenebilir. Ziya Gökalp “Türkçülüğün Esasları” kitabının “Çağdaş Hukuk” bölümünde bu konuyu anlatır.

Din vicdanidir, çağdaş hukuk ise doğa yasalarıdır. Dönemsel olması gerekenlerdir, dolayısıyla değişimlerle birlikte kurallar da değişir, hukukla düzenlenir. Bağnaz değildir, insanları köle yapmaz, günün gereksinimlerine göre düzenleme yasaları çıkarır, toplumun yönetimini düzenler. İnsanlar, doğa ve tüm canlılar için doğrusu da budur. Günün insanı içindir. 1400 yıl öncesi insanı için değildir!

Ön Türklerden beri Türklerde Laik ve günün koşullarına göre toplum düzeni sağlandı, kararlar Şura toplantılarında alındı, uygulandı.   Şura bugünkü TBMM yerinedir.

Metin Cansız

24 Nisan 2022

Bağla Türkiye

Gazali: 1058-1111 arası yaşamış, hurafe uydurma söylemleri çok etkili olmuş bu gün onun söyledikleri tüm İslam ülkelerinde uygulanmaktadır.

Kaynakça; Namık Kemal Zeybek, Şevket Süreyya Aydemir, Ön Türk Töresi, Ziya Gökalp


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÜVEN EKSİKLİĞİ İLE KENDİNİ AĞIR ELEŞTİRİ

TÜRK TARİHİNİN 26000 YILI